Tip I diyabet, vücut, kan dolaşımındaki şekerin vücut hücrelerine girmesine izin veren bir hormon olan insülin üretemediğinde ortaya çıkar. Tip I diyabet, pankreasın insülin üreten beta hücrelerine (insülin üreten hücreler) genetik bir mutasyon veya otoimmün saldırıdan veya hormon temini ile ilgili problemlerden (hipotalamik/hipofiz) veya bazılarında insülin direnci veya kusurlu kullanımından kaynaklanabilir.
Tip II diyabet, vücut insülini etkili bir şekilde kullanmadığında ortaya çıkar. Çoğu durumda bu, vücudun insüline direncinden kaynaklanır, bu da bir etki için daha fazla insülin gerektiği anlamına gelir (insülin direnci). Tip II diyabet, gereksinimde bir artış olsun veya olmasın, insülin üretimiyle ilgili sorunlardan da kaynaklanabilir. İnsülin direnci, obezite ve fiziksel hareketsizlik gibi kötü yaşam tarzı faktörlerine bağlanabilirken, bazı ilaçların yan etkisi veya hormonal değişikliklerin bir sonucu da olabilir. Diğer nedenler arasında genetik ve etnik köken sayılabilir.
Diyabetik bir diyet, genellikle tip II diyabet hastaları veya diyabet öncesi olanlar (tip II diyabet geliştirme riski taşıyanlar) için kan şekeri düzeylerini kontrol etmede çok faydalıdır. Diyabetik bir diyet, günlük karbonhidrat alımını önerilen seviyenin üçte biri ile sınırlar ve tam tahıllar, baklagiller ve sebzeler gibi düşük glisemik, lifli yiyecekleri teşvik eder. Ayrıca genellikle artan egzersiz eşlik eder. Bu değişiklikler, bir kişinin kilo vermesine yardımcı olabilir ve bu da kan şekeri seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olur.
Olası diyabetin ne olduğuna dair ilk güvenilir açıklama, semptomların MÖ 168'de Yunanistan'ın Attaleia kentinde (bugünkü Türkiye) bir salgınla bağlantılı olarak görüldüğünden bahseder. Hastalık Hipokrat tarafından MÖ 400 civarında tanımlanmıştır; Bazıları, Kapadokya'lı Aretaeus tarafından MÖ 200 civarında tarif edilen diyabetes mellitus tip I olduğunu öne sürdü. Diyabet ilk olarak antik dünyada "tatlı idrar" ve aşırı kas kaybı ile ilişkili bir hastalık olarak tanımlandı ve Kapadokyalı Aretaeus'un (MS 1. yüzyıl) Mısırlıların bir olgun eskort bayanın vücut kısımlarını ölçme geleneğine sahip olduğunu bildirdiği yazıları ile tanımlandı. Daha sonra ailesinin üyeleriyle veya aşina olduğu diğer insanlarla karşılaştırıldı ve herhangi bir anormallik kaydetti. Aretaeus, hastalığın semptomlarının şunları içerdiğini kaydetti: "aşırı susama, poliüri, ve idrar işlev bozukluğudur.
izmir escort>